-
1 vif
I1 rapide canlı [ʤan'ɫɯ]2 intense kuvvetli [kuvvet'li]3 éclatant parlak [paɾ'ɫak]4 violent anı [a'nɯ]◊des paroles vives — acı, kırıcı
5 brûlé vif diri diri yakılanIIn m1 à vif eti açıkta2 avoir les nerfs à vif sinirleri çok gergin olmak3 le vif du sujet konunun canalıcı noktası -
2 vive
-
3 fulgurant
1 çok hızlı2 une douleur fulgurante şiddetli bir ağrı -
4 fulgurante
1 çok hızlı2 une douleur fulgurante şiddetli bir ağrı
См. также в других словарях:
ağrı — is. Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı Sabah yataktan müthiş bir omuz ağrısı ile kalkmıştı. H. Taner Birleşik Sözler ağrı kesici ağrı kesimi ağrı sızı ince ağrı başağrısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sancısı tutmak — 1) birdenbire ve şiddetli bir ağrı gelmek İlk kum sancısının nasıl tuttuğunu nakledecekmiş. S. M. Alus 2) mec. tedirgin olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KULUNÇ — Tıb: Şiddetli bağırsak ağrısı. Omuzlarda ve vücutta bir ağrı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük